Başımın Belası

Girişine karar vermekte zorlandığım bir yazımın daha başında olmak, bana yazmaktan başka çarenin olmadığı zamanlarımı bir kez daha anımsattı.. geç kalmış olabilirim ama yazmak için tam zamanı deyip, parmaklarımdan destek almak beni daha şimdiden rahatlatmaya başladı bile..

Nerden aklıma geldi yine unutmak isteyipte hergün anımsadıklarım ve her yinelenişinde ders almakta kafamın basmadığı geçmişim? Sanki olup biten her şeyin bir sırası varmış gibi ve sanki bu sıralamada mola yokmuş gibi geliyor bana. Her şey birbirinin aynı ama bir o kadarda farklı. Farklı olması mı beni aynı hataya sürükleyip duruyor devamlı? Neden güvenemiyorm ben kimseye ve neden güvencemin olmadığı konusunda her seferinde haklı çıkıp hayıflanmaktan vazgeçemiyorum ben? Sitem ettiğim soruların aynını kendime sormaktan ve aldığım cevaplardan yetinmekten uzak kalmak, kendime kızmak ve sessiz kalmak için yetiyor her seferinde.. İçimden sadece arkadaş demek geldiği bir kardeşimin söylediği söz, daha doğrusu kahredip susturduğum o söz, "doğruluna inandığın şeyleri kabul etmemek, sana senden kaybetirmekten başka bir kar bırakmaz" peki neden izin ver(e)miyorum ben buna? Korkuyor muyum yoksa? İyi ama neden? Neden doğru bildiklerimden uzak kalır oldum? Hep mi böyleydim, yoksa bu yeni mi? İşte sonuç ortada, telafisi çok zor bir sonuç, yarım kalmış tamamlanması zor beraberlikler ve birde kaybeden, yani ben..

Aslında her şeyin başladığı yerdeyim, yani başlarken olacakların kapımı çaldığı evin yamacından seyrediyorum yaşadıklarımı.. eğer içimden geldiği gibi yani inandığım şeylerin doğruluğunu, hissettiklerime yoldaş etseydim eger, şimdi bu içimi kemiren duyguyu hissetmezdim. İnsan geçekte güzel gördüklerini mi yaşar, yoksa güzel olanı mı tercih eder? Veyahut şu şekilde sorayım, insan yaşadıklarını mı güzelleştirir ve güzel olana yönelir, yoksa sahte güzelliklerin ardında mı arar mutluluğu? Tüm bu soruların doğru olan yanıtlarının değilde, yanlışlarının yanında yardımcı rol oynamak, benim bu yazımın en temel nedeni aslında..

Bana göre bir insana kimse kolay kolay ya da dolaylı olarak zarar veremez.. İnsan kendinden başka, kimsenin kendine veremeyeceği zararları verir.. ve bende kimsenin bana, benim kadar zarar veremeyeceği zarardan aldığım hislerimi yazmaya koyulduğum, uzun zamanki bu ilk yazımda, başarılı olamasamda, kendimi iyi hissettiğim ilk anda bunu düzelteceğimden eminim.. Bunu bilmek her şey için yetiyor aslında bana, buda inandığım doğrulardan kendime tek itiraf edip kabullendiklerimin arasında olanlardan..

Bir arkadaş olarak sadece şunu söyleyebilirim; eğerki bu hayatta sevdiğimiz kişileri önemsiyorsak, bunun nedeni kendimizi önemli görmemizden kaynaklanıyor. Eğer biz olmasaydık, sevdiklerimizi önemli kılan bir şeyde olmazdı, biz varız ki onlar önemli.. Yani sonuç olarak, önemli olan biziz, sevdiklerimiz sadece önemli olamaya yetirdiklerimiz, hepsi bu..
Related Posts with Thumbnails